Hangi Şair Hiciv Yazmayacağı Sözünü Tutmadığı İçin Öldürülmüştür

84 okunma — 05 Aralık 2024 04:20
avatar

edebiyasa

  • e

    Mutlu

  • e

    Eğlenmiş

  • e

    Şaşırmış

  • e

    Kızgın

  • e

    Üzgün

resized 84df6 06f0ad00mansetc10

Hiciv, Osmanlı İmparatorluğu hüküm sürdüğü yaklaşık atlı yüzyılda dünya kültürel mirasına birçok tarihi yapı
bıraktığı gibi döneminde de birçok şair yetiştirmiş, padişahlar dahi çeşitli çeşitli mahlaslar ile birçok
şiirler kaleme almışlardır. Örnek bir bilgi vermek gerekirse Kanuni Sultan Süleyman’ın şiirlerinde
kullandığı ‘Muhibbi’ takma adı en bilinen mahlas olarak nitelendirilebilir. Ancak bir şair vardır ki gerek
sivri dilini güçlü kalemi ile birleştirip yazdığı kasideler gerek ise yazım üslubu olarak kullandığı bir sanat
olan ‘hiciv’ ile eleştirel dil kullanması, yaşadığı dönem içerisinde gördüğü tüm olumsuzlukları ısrarla
hicvetmesinden dolayı idam edilerek hayatına son verilmiştir

Kimdir bu Şair Nef’i?

Genel kültür ağırlıklı edebi temalı sohbetlerde sıkça bahsi geçen Asıl adı Ömer olan Nef’i 1572 yılında
başka bir deyişle Osmanlı Devleti’ nin duraklama dönemi başlarında yani 2.Selim’in tahtta olduğu, iç
karışıklıkların, devlet içinde yolsuzluk, adam kayırma, nepotizmin yayılmaya başladığı, reayanın içinde
asayiş sıkıntılarının olduğu bir dönemde Erzurum ilinde dünyaya gelmiştir. Anadolu’da dünyaya
gelmesine rağmen babası Mehmet Bey’in bürokrat olması dönemde çok sık padişah değişikliği
olmasından dolayı bozuk devlet nizamını yazdığı kasideler ile hicvetmeye çalışmıştır Nef’inin Şiir ile
Tanışması? Nef’inin şiir ile tanışmasının altında hayatında yaşadığı travmatik bir olayın etkisi olduğu
tarih ve sanat araştırmacıları tarafından defaatle lanse edilir. Babası Mehmet Bey’in bürokrat olması
dolayısıyla Erzurum’dan Kırım’a tayin edilir. Babası sadece kendisi Kırım’a gider. Nef’i ve ailesi zor şartlar
altında yaşarken babasının sefa içinde yaşıyor olması oldukça zoruna giden Nef’i, bu yaşadığı zorlukları
sürekli kaleme alarak babasını eleştirel nitelikle yazılar yazarak hiciv sanatı ile doğrudan tanışmış oldu.

Nef’inin Payitahta Gelişi

İlk başlarda ‘zarar’ anlamına gelen ‘Darri’ mahlasını kullanan Nef’i daha sonrasında yazdığı kasideleri
fark eden Erzurum Deftardarı Mehmet Ali Paşa tarafından ‘yararlı’ anlamına gelen ‘ Nef’i’ mahlasını
vermiştir. Daha sonrasında İstanbul’a tayin olan Mehmet Ali Paşa, Nef’i de yanında götürmüştür.
Payitahta da hiciv temalı kasidelerine hız veren Nef’i özellikle o dönemin bürokratlarını, askerlerini,
hatta üstü kapalı bile olsa padişahı dahi hicvetmiştir. Kasideleri hicvedilen kişiler tarafından dahi takdirle
karşılanan Nef’i Sultan 1. Ahmet tarafından bürokrasinin içinden devlet hizmetine dahil edilmiştir. Lakin
payitahta hatırı sayılır konuma ise Sultan 4. Murat zamanında ulaşmıştır.

Bu yazımıza göz at; Divan Edebiyatında Hicivleri ile Ünlü Şair Kimdir?

Hicv Üstadının Acı Sonu

Sultan 4. Murat zamanında şöhretinin zirvesine ulaşan Nef’i, gerek bürokratların nepotizm politikasını
gerek ise kadıların aldığı rüşvetleri kasidelerine konu etmiştir. Dönemde bozulan nizamı tekrardan tesis
etmek üzere sert tedbirler alan Sultan 4. Murat, Nef’i nin kasidelerinden reayanın ahvalini öğrenir ve
sorunun kaynağı bürokratlara gerekli soruşturmayı açar hatta idam ettirirdi. Nef’inin kasidelerinden
dolayı ahali içerisinde itibarı zedelenen üst düzey bürokratlar Nef’i ye karşı Sultan 4.Murat’ı sürekli
doldurma amacıyla çalışmalar yaptılar. Başlarda padişahlar bu çalışmalara kulak asmadı. Nef’i ise
padişahın kendisine olan güveninden kuvvet alarak hicv dilini daha da ağırlaştırdı hatta padişahın en
yakınında ki isim olan Silahtar Mustafa’ yı dahi hicveder olması üzerine Silahtar ağa padişaha giderek
saltanat sahibi hünkar hakkında da ağza alınmayacak sözler ile şiirler yazdığından bahisle padişahı
dolduruşa getirmiştir. Sultan 4. Murat bunun üzerine ahali nazarında kendi itibarını dolayısı ile devletin
otoritesinin sarsılacağı düşünmesi ve daha evvelinden hicv yazmayacağına dair söz veren Nef’iyi saraya
davet etmiş, Nef’i ise her zamanki gibi saraya gelmiş, ancak padişah ile görüşemeden 27 Ocak 1635
yılında cellatların elinde can vermiştir

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.