Encümen-i Şuara Topluluğu Nedir?

58 okunma — 27 Aralık 2024 06:57
avatar

edebiyasa

  • e

    Mutlu

  • e

    Eğlenmiş

  • e

    Şaşırmış

  • e

    Kızgın

  • e

    Üzgün

encumen i suara toplulugu 5gR7ENR5

Encümen-i Şuara Topluluğu Nedir?

Encümen-i Şuara Topluluğu Nedir?

Encümen-i Şuara, 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu’nda kurulan önemli bir edebi topluluktur. Bu topluluk, dönemin ünlü şairlerini bir araya getirerek Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Yalnızca şiir değil, aynı zamanda edebi tartışmalar ve kültürel etkinlikler de gerçekleştirmiştir. Peki, bu topluluğun tarihçesi ve Türk edebiyatındaki yeri nedir?

Encümen-i Şuara, 1901 yılında İstanbul’da kuruldu. Kurucuları arasında Tevfik Fikret, Halit Ziya Uşaklıgil, ve İzzet Kuri gibi önemli isimler bulunmaktadır. Topluluk, o dönemdeki edebi akımlara yön vermesi ve yeni nesil yazarların yetişmesine katkıda bulunması açısından oldukça önemli bir rol oynamıştır.

Bu yazımıza göz attınız mı?
Encümen-i Şuara Topluluğu Nedir?

Encümen-i Şuara, yalnızca bir topluluk değil, aynı zamanda önemli bir edebi platformdur. Şairler, burada eserlerini paylaşmanın yanı sıra, birbirleriyle edebi tartışmalara girerek yeteneklerini geliştirmişlerdir. Bu faaliyetler, Türk edebiyatının modernleşme sürecinde büyük bir katkı sağlamıştır.

Aşağıda, Encümen-i Şuara’nın gerçekleştirdiği bazı önemli edebi faaliyetler listelenmiştir:

  • Şiir dinletileri ve okuma etkinlikleri düzenleme
  • Yarışmalar ve ödüller ile genç yetenekleri teşvik etme
  • Şairlerin eserlerini yayımlaması için platform sağlama
  • Edebi tartışmalar ve seminerler düzenleme
  • Farklı edebi akımlar hakkında bilgi paylaşımı yapma

 

Bugün, Encümen-i Şuara’nın bıraktığı miras, Türk edebiyatında hala hissedilmektedir. Modern şairler ve yazarlar, bu topluluğun oluşturduğu zemin üzerinde eserlerini vermekte ve sanatsal faaliyetlerini sürdürmektedir. Ayrıca, edebiyat eğitimi alanında da Encümen-i Şuara’nın etkileri görülmektedir.

Özellikle, genç yazarların ve şairlerin bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunmaları, Encümen-i Şuara’nın ruhunu yaşatmaktadır. Bu da Türk edebiyatının zenginleşmesine ve çeşitlenmesine katkı sağlamaktadır.

Encümen-i Şuara’nın Tarihsel Gelişimi

Encümen-i Şuara'nın Tarihsel Gelişimi

Encümen-i Şuara, 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda edebiyatın canlanmasına öncülük eden önemli bir topluluk olarak tarihe geçmiştir. Bu topluluğun temel amacı, dönemin şairlerini bir araya getirerek sanat ve edebiyat alanında üretkenliği artırmaktı. İlk olarak 1901 yılında İstanbul’da kurulan topluluk, kısa süre içinde etkisini hissettirmiştir. Kurucularının, dönemin önde gelen edebiyatçıları olması, Encümen-i Şuara’nın önemini daha da artırmıştır.

Topluluğun kuruluş dönemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyal ve kültürel değişim sürecinin en kritik dönemlerinden birine denk gelmektedir. Bu dönemde, Batı edebiyatından etkilenen Türk yazarları, yeni akımlar ve tarzlar üzerinde çalışmaya başlamışlardır. Encümen-i Şuara, bu değişimlerin merkezinde yer alarak, genç şairler için bir yetişme alanı oluşturmuştur. Yalnızca şiirsel eserlerin ortaya çıkmasına değil, aynı zamanda edebi tartışmaların da yapılmasına olanak tanımıştır.

 

Encümen-i Şuara, yalnızca bireysel şairlerin eserlerini desteklemekle kalmamış, aynı zamanda farklı edebi akımları da teşvik etmiştir. Özellikle Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati toplulukları arasındaki tartışmalar, bu edebi platformda önemli bir yer tutmuştur. Bu tartışmalar, yazarların ve şairlerin fikirlerini geliştirmelerine ve yeni bakış açıları kazanmalarına yardımcı olmuştur. Böylece, Türk edebiyatında modernleşme süreci hızlanmış ve zengin bir edebi miras oluşturulmuştur.

Özellikle, topluluğun gerçekleştirdiği etkinlikler, genç yeteneklerin kendilerini ifade etmeleri için bir fırsat sunmuştur. Şiir dinletileri, seminerler ve edebi yarışmalar gibi organizasyonlar, şairlerin eserlerini sergilemesine ve eleştirel bakış açıları geliştirmesine olanak tanımıştır. Bu etkinlikler, Encümen-i Şuara’nın sadece bir topluluk olmanın ötesinde, Türk edebiyatının gelişiminde önemli bir rol oynamasını sağlamıştır.

Encümen-i Şuara ve Türk Edebiyatına Etkisi

Encümen-i Şuara, Türk edebiyatının modernleşme sürecinde önemli bir rol oynamış ve birçok yazar ile şairin yetişmesine zemin hazırlamıştır. Bu topluluğun etkisi, yalnızca edebi eserler üzerinde değil, aynı zamanda sanat anlayışının gelişiminde de hissedilmiştir. Edebiyatın, toplumsal ve kültürel değişimlerle nasıl şekillendiğini gözler önüne seren Encümen-i Şuara, yeni nesil yazarların ufkunu açmış ve onlara ilham kaynağı olmuştur.

Özellikle, bu topluluk, Türk edebiyatında Batılılaşma hareketlerinin etkilerini pekiştirmiştir. Dönemin şairleri, Batı edebiyatından esinlenerek kendi özgün tarzlarını geliştirmişlerdir. Encümen-i Şuara, bu bağlamda bir tartışma ve üretim merkezi oluşturmuş, farklı edebi akımların bir araya gelmesine olanak tanımıştır. Topluluğun gerçekleştirdiği tartışmalar, genç yazarların ve şairlerin kendilerini ifade etmelerine yardımcı olmuş ve yeni bakış açıları kazanmalarını sağlamıştır.

Encümen-i Şuara’nın etkisi, edebi eserlerin çeşitliliği ve derinliği açısından önemli bir artış sağlamıştır. Bu topluluk, şairlerin eserlerini sergilemesi için bir platform sunarken, aynı zamanda eleştirel bir bakış açısının gelişmesine de katkıda bulunmuştur. Edebi etkinlikler ve yarışmalar, genç yeteneklerin teşvik edilmesini sağlamış, bu da Türk edebiyatının zenginleşmesine yol açmıştır.

Tablo 1: Encümen-i Şuara’nın Edebi Etkileri

Etkiler Açıklama
Edebi Çeşitlilik Farklı akımların bir araya gelmesi, Türk edebiyatında yeni türlerin ortaya çıkmasına neden oldu.
Tartışma Ortamı Şairler arasında fikir alışverişi, yenilikçi bakış açıları geliştirilmesine yardımcı oldu.
Yetenek Gelişimi Yarışmalar ve etkinlikler, genç yeteneklerin kendilerini geliştirmelerine olanak sağladı.

Sonuç olarak, Encümen-i Şuara’nın Türk edebiyatına katkıları, yalnızca tarihsel bir öneme sahip değil, aynı zamanda günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Modern Türk edebiyatı, bu topluluğun oluşturduğu zemin üzerinde gelişim göstermiş, genç yazarlar ve şairler de bu mirası yaşatmaya devam etmektedir. Bu bağlamda, Encümen-i Şuara’nın etkileri, Türk edebiyatının geleceği için umut verici bir perspektif sunmaktadır.

Encümen-i Şuara Üyeleri: Şairler ve Yazarlar

Encümen-i Şuara, Türk edebiyatının modernleşme sürecinin en önemli yapı taşlarından biri olarak, birçok ünlü şair ve yazarı bünyesinde barındırmıştır. Bu topluluk, sadece edebi eserlerin ortaya çıkmasını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda sanatçılar arasında bir dayanışma ve etkileşim ortamı yaratmıştır. Üyeleri, edebiyat dünyasına yön veren isimler olarak, topluluğun ruhunu ve misyonunu şekillendirmiştir.

Bu topluluğun üyeleri arasında yer alan şairler, dönemin en önemli isimleridir. Tevfik Fikret, Halit Ziya Uşaklıgil ve İzzet Kuri gibi yazarlar, Encümen-i Şuara’nın temel taşlarını oluşturmuş ve edebiyat sahnesinde derin izler bırakmışlardır. Özellikle Tevfik Fikret, topluluğun en etkili figürlerinden biri olarak, eserlerinde bireysel duyguları ve toplumsal meselelere duyarlılığı ön plana çıkarmıştır. Bu sayede, diğer üyelerle birlikte Türk edebiyatının modernleşme sürecine önemli katkılarda bulunmuştur.

Encümen-i Şuara üyeleri, sadece kendi eserleriyle değil, aynı zamanda diğer şairlerin eserlerine yaptıkları katkılarla da tanınmışlardır. Halit Ziya Uşaklıgil, roman ve hikaye türünde önemli işlere imza atmış, bu eserleri aracılığıyla toplumsal değişimleri ve bireysel çatışmaları ustalıkla yansıtmıştır. Bu noktada, Encümen-i Şuara’nın sağladığı tartışma ortamı, şairlerin ve yazarların fikirlerini geliştirmelerine ve yeni bakış açıları kazanmalarına yardımcı olmuştur. Böylece, Türk edebiyatında bir sinerji oluşmuş ve bu durum, edebi üretkenliği artırmıştır.

Encümen-i Şuara’nın sunduğu platform, yeni yeteneklerin keşfedilmesine de olanak tanımıştır. Bu topluluk, genç şairlerin eserlerini sergilemeleri için bir fırsat sunmuş ve onların gelişimlerine katkıda bulunmuştur. Örneğin, topluluğun düzenlediği etkinliklerde yer alan genç şairler, ustalardan aldıkları geri dönüşlerle kendilerini daha iyi ifade etme imkanı bulmuşlardır. Bu durum, Türk edebiyatının geleceği için oldukça umut verici bir tablo çizmektedir. Sonuç olarak, Encümen-i Şuara’nın üyeleri, yalnızca kendi dönemlerinde değil, günümüzde de Türk edebiyatına yön vermeye devam etmektedir.

Encümen-i Şuara’nın Edebiyat Anlayışı

Encümen-i Şuara, Türk edebiyatının modernleşme sürecinde önemli bir yere sahip olmasının yanı sıra, edebi anlayışlarıyla da dikkat çekmektedir. Dönemin şairleri ve yazarları, bu topluluk içinde farklı edebi akımları tartışarak, sanatsal üretimlerini zenginleştirmişlerdir. Topluluğun edebiyat anlayışı, hem bireysel duyguların ön plana çıkmasını hem de toplumun sosyal ve kültürel meselelerine duyarlılığı artırmayı hedeflemiştir.

Sanat için Sanat mı, Toplum için Sanat mı?

Encümen-i Şuara’nın edebi anlayışında sıkça tartışılan konulardan biri, ‘sanat için sanat’ ile ‘toplum için sanat’ arasındaki dengenin nasıl kurulacağıdır. Topluluğun üyeleri, bu iki yaklaşımı harmanlayarak eserlerinde hem bireysel duyguları hem de toplumsal konuları işleme fırsatı bulmuşlardır. Bu bağlamda, şairler ve yazarlar kendi içsel dünyalarını yansıtırken, aynı zamanda dönemin sosyal sorunlarına da dikkat çekmeyi ihmal etmemişlerdir.

Edebi Çeşitlilik ve Yenilik Arayışı

Encümen-i Şuara, farklı edebi akımların bir araya gelmesine olanak tanıyarak zengin bir edebi çeşitlilik oluşturmuştur. Topluluğun üyeleri, Batı edebiyatından esinlenerek kendi özgün tarzlarını geliştirmeye çalışmışlardır. Özellikle, serbest nazım gibi yenilikçi tekniklerin benimsenmesi, Türk şiirinde yeni bir dönem başlatmıştır. Bu durum, sadece şairlerin eserlerine değil, aynı zamanda okurların edebi algılarına da önemli katkılarda bulunmuştur.

İşte Encümen-i Şuara’nın edebiyat anlayışının bazı önemli bileşenleri:

  • Bireysel Duygular: Şairler, kişisel deneyimlerini ve duygularını eserlerine yansıtmıştır.
  • Toplumsal Duyarlılık: Eserler, dönemin sosyal meselelerine eleştirel bir bakış açısı sunmaktadır.
  • Yenilikçi Teknikler: Serbest nazım ve diğer modern tekniklerin kullanılması, edebi üretkenliği artırmıştır.
  • Edebi Tartışmalar: Farklı bakış açıları ile zenginleşen tartışmalar, topluluk içindeki fikir alışverişini teşvik etmiştir.

Sonuç olarak, Encümen-i Şuara, Türk edebiyatında hem bireysel hem de toplumsal meseleleri ele alan, yenilikçi ve dinamik bir edebiyat anlayışının temsilcisi olmuştur. Bu anlayış, günümüzde de modern edebiyatın gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır.

Encümen-i Şuara ve Döneminin Sosyal Yapısı

Encümen-i Şuara, edebiyatın ve sanatın yoğun bir şekilde tartışıldığı bir platform olmanın ötesinde, dönemin sosyal yapısına da ışık tutmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, toplumsal değişim rüzgârları hızla eserken, bu topluluk, edebi etkinlikleriyle bu değişimlerin merkezinde yer aldı. Sadece şairlerin eserlerini sergilediği bir alan değil, aynı zamanda sosyal meselelerin de tartışıldığı bir forum haline geldi.

Dönemin sosyal yapısı, toplumsal sınıflar arasındaki farklılıkların belirgin hale gelmesi, eğitimde Batılılaşma çabaları ve modernleşme arayışları ile şekillenmiştir. Encümen-i Şuara, bu bağlamda, sanatçıların ve yazarların bir araya gelerek toplumsal konulara duyarlılık geliştirmelerine olanak tanımıştır. Bu topluluk, bireysel duyguların yanı sıra, dönemin toplumsal meselelerine ışık tutarak, edebiyatın toplumsal bir işlev üstlenmesini sağlamıştır.

Özellikle, topluluğun üyeleri arasında yer alan şairler, toplumsal adalet, eşitlik ve bireysel özgürlük gibi konuları eserlerinde işleyerek, okuyucularına önemli mesajlar vermişlerdir. Bu durum, Encümen-i Şuara’nın yalnızca bir edebi topluluk değil, aynı zamanda sosyal bir hareket olduğunu göstermektedir. Topluluğun etkinliklerinde, sosyal sınıflar arasındaki uçurumlar, eğitim ve kültür alanındaki eşitsizlikler gibi konular sıkça gündeme gelmiştir.

Bu sosyal dinamikler, Encümen-i Şuara’nın gelişimine yön vermiştir. Edebiyat, bu dönemde sadece bir sanat dalı olmaktan çıkmış, aynı zamanda toplumsal değişimlerin bir parçası haline gelmiştir. Şiirler ve yazılar, toplumsal eleştirilerin yapıldığı araçlar olarak kullanılmıştır. Böylelikle, genç yazarlar ve şairler, kendi toplumsal gerçekliklerini eserlerinde yansıtarak, sanatın toplumsal bir dönüşümde nasıl bir rol oynayabileceğini göstermişlerdir.

Sonuç olarak, Encümen-i Şuara, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde sadece edebi bir topluluk değil, aynı zamanda dönemin sosyal yapısının bir yansıması olmuştur. Bu topluluk, bireysel ve toplumsal meselelerin bir arada ele alındığı, sanatın ve edebiyatın sosyal dinamiklerle nasıl etkileşime girdiğini gösteren önemli bir platform olarak tarihe geçmiştir.

Encümen-i Şuara’nın Yayınladığı Eserler

Yayıncılık Faaliyetleri ve Edebi Katkılar

Encümen-i Şuara, sadece bir edebi topluluk olmanın ötesinde, Türk edebiyatının zenginleşmesine katkıda bulunan önemli yayınlar yapmıştır. Topluluğun yayımladığı eserler, dönemin edebi akımlarını yansıtmakta ve yeni nesil şairlerle yazarların gelişimine önemli bir zemin hazırlamaktadır. Bu eserler, yalnızca bireysel yaratıcılığı sergilemekle kalmamış, aynı zamanda toplumsal meselelere de ışık tutmuştur.

Öne Çıkan Eserler

Encümen-i Şuara’nın yayınladığı eserler arasında şairlerin ve yazarların farklı türlerdeki eserleri bulunmaktadır. Bu eserler, sadece edebi yetenekleri sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal sorunlara dair derin bir anlayış sunmuştur. İşte bazı öne çıkan eserler:

  • Şiir Antolojileri: Topluluğun üyesi şairlerin eserlerinden oluşan antolojiler, dönemin şiir anlayışını ve stilini yansıtmaktadır.
  • Deneme ve Makaleler: Edebiyatın yanı sıra, toplumsal konulara dair yazılan deneme ve makaleler, topluluğun düşünsel derinliğini göstermektedir.
  • Roman ve Hikayeler: Halit Ziya Uşaklıgil gibi yazarların eserleri, toplumsal değişimleri ve bireysel çatışmaları ustaca yansıtmaktadır.

Edebiyatın Geleceğine Etkisi

Encümen-i Şuara’nın yayımladığı eserler, sadece kendi zamanında değil, günümüzde de Türk edebiyatında önemli bir yer tutmaktadır. Bu eserler, yeni nesil yazarlar için ilham kaynağı olmuş ve birçok edebi akımın gelişimine katkıda bulunmuştur. Topluluğun sağladığı platform sayesinde, genç yazarlar, ustaların geçmişteki deneyimlerinden faydalanarak kendilerini ifade etme fırsatı bulmuşlardır. Bu durum, edebiyatın sürekli bir evrim içerisinde olduğunu ve Encümen-i Şuara’nın bu evrime nasıl yön verdiğini göstermektedir.

Encümen-i Şuara ve Modern Türk Edebiyatı

Encümen-i Şuara, Türk edebiyatının modernleşme sürecinde kritik bir rol oynamış bir topluluk olarak, bu süreçte ortaya çıkan birçok yeniliğin ve akımın temel taşlarını oluşturmuştur. Bu edebi platform, dönemin önde gelen yazarları ve şairleri tarafından şekillendirilmiş, bugün bile etkileri hissedilmektedir. Topluluğun, Türk edebiyatında yarattığı değişim rüzgârları, özellikle genç nesil yazarların gelişiminde büyük bir etken olmuştur.

Encümen-i Şuara’nın modern Türk edebiyatına katkıları, yalnızca edebi eserlerin çeşitliliği ile sınırlı değildir. Bu topluluk, sanatçılar arasında bir etkileşim ve iletişim ortamı yaratarak, yeni bakış açıları ve yenilikçi düşüncelerin ortaya çıkmasına olanak tanımıştır. Üyeleri, farklı edebi akımları tartışarak, edebiyatın sadece bir ifade biçimi olmanın ötesinde, toplumsal değişimlerin de bir aracı haline gelmesine katkıda bulunmuşlardır.

Edebi Anlayışın Yenilikçi Yüzü

Encümen-i Şuara’nın edebi anlayışı, bireysel duyguların yanı sıra toplumsal meseleleri de ön plana çıkarmaktadır. Üyeleri, eserlerinde kişisel deneyimlerini yansıtırken, aynı zamanda dönemin sosyal ve kültürel sorunlarına da eleştirel bir bakış açısı sunmuştur. Bu durum, Türk edebiyatının modernleşme sürecinde önemli bir yenilik olarak değerlendirilmektedir.

Topluluğun sağladığı tartışma ortamı, edebi çeşitliliği artırarak yeni akımların ortaya çıkmasına katkı sağlamıştır. Özellikle Batı edebiyatından esinlenerek geliştirilen serbest nazım gibi teknikler, Türk şiirine taze bir nefes kazandırmıştır. Bu yenilikçi yaklaşımlar, yalnızca şairlerin eserlerini değil, aynı zamanda okuyucuların edebi algılarını da derinleştirmiştir.

Geleceğe Yön Veren Bir Miras

Encümen-i Şuara, modern Türk edebiyatının şekillenmesinde önemli bir zemin oluşturmuş ve birçok yazarın kariyerinde belirleyici bir rol oynamıştır. Bu topluluğun etkisi, günümüzde de devam etmekte olup, genç yazarların ve şairlerin eserlerinde açıkça hissedilmektedir. Yeni nesil sanatçılar, Encümen-i Şuara’nın bıraktığı mirası yaşatmakta ve kendi özgün tarzlarını geliştirerek Türk edebiyatına katkıda bulunmaktadırlar.

Sonuç olarak, Encümen-i Şuara, yalnızca bir edebi topluluk değil, aynı zamanda Türk edebiyatının modernleşme sürecinin en önemli yapı taşlarından biridir. Bu süreçte sağladığı destek ve yönlendirme, Türk edebiyatının geleceği için umut verici bir tablo çizmektedir. Bu bağlamda, Encümen-i Şuara’nın mirası, hem geçmişe hem de geleceğe ışık tutarak, Türk edebiyatında önemli bir yer edinmeye devam etmektedir.

Encümen-i Şuara’nın Günümüzdeki Yeri ve Önemi

1920’li yıllardan itibaren Türk edebiyatında önemli bir dönüşüm sürecine tanıklık eden Encümen-i Şuara, yalnızca geçmişte değil, günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Bu topluluğun mirası, edebiyat dünyasında ve eğitim alanında hala canlı bir şekilde hissedilmektedir. Bugün, genç yazarlar ve şairler, Encümen-i Şuara’nın oluşturduğu zemin üzerinde eserlerini vermekte ve bu zengin gelenekten ilham almaktadırlar.

Modern Edebiyatın Temel Taşı

Encümen-i Şuara, Türk edebiyatının modernleşme sürecinde önemli bir rol oynamıştır ve bu miras günümüzde de devam etmektedir. Topluluğun üyeleri, Batılılaşma hareketleri ve yeni edebi akımlar hakkında yaptıkları tartışmalar ile modern edebiyatın şekillenmesine katkıda bulunmuşlardır. Bugün, bu tartışmaların ve yenilikçi yaklaşımların etkileri, özellikle genç yazarların eserlerinde açıkça görülmektedir. Yazarlar, topluluğun sunduğu tartışma ortamından faydalanarak, kendi yaratıcı süreçlerini zenginleştirmekte ve özgün seslerini bulmaktadırlar.

Edebiyat Eğitimi ve Kişisel Gelişim

Encümen-i Şuara’nın günümüzdeki önemi, yalnızca edebi eserlerin çeşitliliği ile sınırlı kalmamaktadır. Eğitim alanında da bu topluluğun etkisi hissedilmektedir. Edebiyat eğitimi gören öğrenciler, Encümen-i Şuara’nın izinden giderek, bireysel duygularını ve toplumsal meseleleri ele alan eserler yazma konusunda cesaret bulmaktadırlar. Bu durum, öğrencilerin eleştirel düşünme yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmakta ve onları edebiyatın derinliklerine inmeye teşvik etmektedir.

Özellikle, genç yazarların bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunmaları ve serbest tartışma ortamları yaratmaları, Encümen-i Şuara’nın ruhunu yaşatmaktadır. Bu etkileşim, Türk edebiyatının zenginleşmesine ve çeşitlenmesine katkı sağlamaktadır. Encümen-i Şuara’nın günümüzdeki yeri, sadece geçmişten gelen bir miras olarak değil, aynı zamanda gelecekteki edebi üretkenliğin ve toplumsal duyarlılığın bir göstergesi olarak da önem taşımaktadır.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.